Dolduramaz o içindeki boşluğu
Ancak ki aradığım şey
Yalnız gönül hoşluğu
Ağladıkça ağlamak ağlamağın devamı
Yarınlara yarınlara bel bağlamak
Ancak ki faydası olmaz bunun
Geçti günün kuşluğu
Yaz bahar güz derken
Kaldı mevsimlerin kışlığı
Hep dolanıp dururum
Berrak sular süzüldü geri kaldı taşlığı
Artık sırtım yaradır
Dayanamaz bir dala
Yüreğine taş bağla
Sargısını çok dolaştırır
Açılmayan kör düğüm
Çırpın çırpın hep döğün
Elinde bir şey kalmamış
Neyin var neyle sevin
Kaldı elin böyle boş
Hep gözlerim doldu yaş
Ne belalıdır bu baş
Artık neyle öğün
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder