26 Eylül 2018 Çarşamba

Deve

Deveye sordular neren eğridir?
cevabını verdi :-nerem düzdü ki?
peki dudakların neden seğridür?
yularımı eşşeh çeker izdiki.

yine dedilerki ;seni şah çağırdı
duymazlıktan aldı gelen bağırdı
dedilerki sırtın neden yağırdı?
dedi taşıdığım kaya duzduki

dediler nolacak bu senin halın?
dedi çör çöp çölde gevendir malım
dediler bu hale çare bulalım
su yerine yuttum bol bol tozdu ki

peki kader midir böyle olmuşsun?
gezmiş tozmuş güller gibi solmuşsun
yuları taktırıp helak olmuşsun
dedi bu ıstırap bana azdı ki!

DÖNÜREM İTİR

Bazen düşünürem özüm özüme
zalim könül bakmıyorki sözüme
derler gelir hep dizine dizine
feleh garamanı başımnan götür
/////////
bir canı veripse binde derdim var
çok didindim olammadım bahtiyar
deyerlerki yaraların vaktı var
ya al bu canımı ,ya derdi bitir!
/////////
üreh açarını attım denize
garibe yaşamdır veripti bize
seni yönlendirir görünmez göze
rabbim bu dumanı başımnan ötür
////
tabibe muhtacam çare isterem
hayal dünyasında çiçek beslerem
acı da deyilse gene küsmerem
son nefes vermeden özünü yetir
//////
geçmiş o günleri hep özlüyürem
artık gocalmışam tökezliyirem
bazı gün gülürem kah zırlıyıram
neyi nereye goysam dönürem itir.

21 Eylül 2018 Cuma

Oyuna Gelmeyesen

Su bulandı bunnan bele durulmaz
Çörçöpün üstüne bina kurulmaz
Ahirete gidenler birde varolmaz
Sakın umutlanıp beklemeyesen
/////
Gece gündüz her vakit, her zamanda
Eninde sonunda bilip galanda
Doğrular bastırır usta yalanda
Kurusa dodağın, bir yudum su istemeyesen
//////
Sütten ağzım yandı , yoğurt üflerem
Ağrı öz ağrımdı neden püflerem
Bazen sanatkaram, bazen dülgerem
Yuvanda yılanı beslemeyesen
/////
Eninde sonunda sokacak seni
Zehrinin şiddeti yakacak seni
Her türlü darbeye döndür sineni
Ölüm varsa mert öl,namert ölmeyesen
/////
Türlü şekillerde gelir oyunlar
Canavara dönmüş sakin koyunlar
Kütüğe dönüşmüş ince boyunlar
Davran ki oyuna sen gelmeyesen
/////
Oyun , oyun ile bozulur derler
Sakin konuşmanla sorun çözülür derler
Alnına yazılan yazılır derler
Başına geleceği sen bilemezsin

17 Eylül 2018 Pazartesi

Dökmüşe benzer

Tutarsız olanın sonu hüsrandır
Miyadını doldurmuş geçmişe benzer
Uyduruk lafların çoğu böhtandır
Sel olup bendini yıkmışa benzer

Yorganına göre ayağın uzat
Başka insanların hayatını gözet
Birine söz atsan, ölçülü söz at
Bakarsın eşşehden düşmüşe benzer

Sızma çok olursa iz yapar dere
Akledip görürsek düşün bir kere
Kibre mağlub olup binme küplere
Bir pireye yorganı yakmışa benzer

Dışlanırsan yanlızlığa mahkumsun
Kendi düşüncene kendin hakimsin
Cızından çıkarsan bilmezsin kimsin
Bütün direkleri çökmüşe benzer


Sirkeden keskindir çiğ sözün özü
Küpe zarar verir hep dizi dizi 
Yaradan korusun azaptan bizi
Güz gelip yaprağı dökmüşe benzer.

Akşam etti sabahımı

kervanı geriye gaytar
Satammıram metahını
Kârlarım zarara döndü
Kime söylüyüm ahımı

Vebalı omzuma verdi
Dözemmirem men bu derdi
Postumu çarmıha gerdi
Bilemmedim günahımı


Pişmanam men doğduğuma
Çekilmir dünyanın gahrı
Yaşamakta bir sanattır
Sığınmışam yaradana fenahıma

Yoktur eski gohum gardaş
Gabristanda simgesi taş
Ziyaretinde akar gözyaş
Duymullar ahı vahımı

Artık sen,sen, ben ,ben oldum
Aile bağına acep noldu
Gönül çiçekleri soldu
Akşam etti sabahımı


14 Eylül 2018 Cuma

Duz Kimi

Neden meni izliyirsen
Radardaki göz kimi
Bilmirem ne gözlüyürsen
Boylanırsan kaz kimi

Bazen bir hararet basır
Bazen yel lodostan esir
Ortada bir şey yok iken
Küsür soğur buz kimi

Bazen gül kimi açılır
Etrafa huzur saçılır
Kış biter bahar geç olur
Bazen gelen yaz kimi

Hararettir eşkın özü
Eriyer zemheri budu
Doğarsa zöhre yıldızı
İçin yakar köz kimi

Yarsız dünyanın tadı yok
Arzu isteğin adı yok
Yolunun meşakkati çok
Cevan oğlan gız kimi

Herkes bir arzuya koşar
Yaşamı umutla yaşar
Gelen geder üçer beşer
Suya düşan duz kimi




Düşman Eder

Pare pare eğliyipsen geçen ömür gününü
Boşa geçen bin günlere vermezem bir gününü
Geh diyele ki iz bırak sen kes dervişin önünü
Boş boş bakma uzaklardan bağla suyun bendini

Çünkü ömür yetmez ancak yapılacak işleri
Gayesizlik leş gibidir kurtar kendi başını
Hiçbir zaman muhtaç olma yeme namert aşını
Her kimseye eyilik etsen sakla ondan kendini

Ağır ol ki batman gelesen kırma sen gönülleri
İğneyi kendine batır sonra denersin ellere
Hoyratı bırakma bağa yazık edersin güllere
Nerde darda birini görsen tut onun ellerini

İnsanı insan eğliyer onun asil duruşu
Hedefini şaşıranlar doğru vurmaz vuruşu
Birine ortaklık etsen arama üç kuruşu
Söyletme fesatları sen düşman eder elleri


Yara Yeri

Yara yeri pabuç gey yara yeri
Çoğu dert var iz koymaz kaybolmaz yara yeri
Yar yarı arzu eder yar yarı
İkisinnen bir olur
Bir olmayan galar yarı
Yar aşkına dağ yarar yar aşkına
Kerem aslı diyende
Yanardı yar aşkına
Mecnun düştü çöllere
Geldi dilden dillere
Bülbül aşık güllere
Dolaşar yara yeri




9 Eylül 2018 Pazar

Saklıdır

Öyle dert var bin dermana bedeldir
Ne hikmet var bilmeyene kederdir
Ya kendinden , ya da bilki kadedir
Yaşamda verdiği sırrı saklıdır

Her işin sonunda bir hayır vardır
Sabredersen görürsün,bir çoğu kardır
Acele edene geniş yer dardır
Kullar aklı sıra kendi haklıdır

Bazen düşünürüz;bu böyle olsa
İrade hakkındır, insanlar bilse
Eğer ki bir insan imansız ölse
Gideceği yerde durum farklıdır

Herkes Arzu eder Cennet-ala yı
Kimimiz öz haliynen bulur belayı
Açık yol var ilken gider dolayı
İnsanı sarsıdan kendi aklıdır

Kul hakkı gaspeder göz göre göre
Alışkanlık eder sanki bir töre
Vicdanla başbaşa gedeceh gora
Tüm hesaplar amelinde saklıdır.

3 Eylül 2018 Pazartesi

Düşmedim

Yoksul aile çocuğuydum
açlık vurdu ,ben düşmedim!
Serpild,im gözde genç oldum,
Harclık vurdu ben düşmedim


Atılgandım ,koştururdum
Boşa gitmez,boş dururdum.
Gönlüm boldu,hoş dururdum
kıskançlık vurdu ,düşmedim!


Hep gider idim ileride
Yılıp galmazdım geride
köyümün dilberleri de
uzak durdu ,ben düşmedim.


Yoksuldan kaçardı kızlar
Hiç erimezdi buzlar
Başka köyler bizi gözler
görücü usulü evlendim ,düşmedim!


Ancak gördüm düğünümde
Fırsat yoktu beğenimde
Yoktu doğru diyenimde
Pos yuva gurdum düşmedim!


Derken çoluk çocuk bastı
Duygumun önünü kesti
Böyle şeyler boş hevesti.
Ömrümü verdim düşmedim.


Çocuklardan vazgeçmedim
Gönlüme göre seçmedim
Sorumluluktan gaçmadım
Özgürlük verip düşmedim,



Bi terefi gırıh getti
eli,m her imkana yetti
Geldi geçti ,ömür bitti
itibarımnan düşmedim.

Usanmışam

Ömür getti ,geri gelmez
öten iller beri gelmez,
çoğ bekledim yarı gelmez,
gözlemekten usanmışam


Zindeliğin cevanlıkda
pendir ,çöreh yavanlıktı
ziringlikti tezcanlıktı
yavaşlıktan usanmışam
 

atlar ile yarışırdım
yarışlara karışırdım
gece gündüz çalışırdım
tembellikten usanmışam


yaz demezdim ,kış demezdim
haram lokmayı yemezdim
kararımdan hiç dönmezdim
döneklerden usanmışam


gezdim tozdum seyran ettim
yazdım çizdim devran ettim
çoklarını hayran ettim
koşturmaktan usanmışam


akşam olur ,sabah olur
takdirde yerini bulur
ömrünü yaradan bilir
çırpınmaktan usanmışam


Zaman zamsan bayram ettim
cüyürleri ceyran ettim
kız göçürdüm, gelin gettim
dışlanmaktan usanmışam

Gara Bağım

Azerbaycanın balası Otuz il çekti arası Ancak ki geldi sırası Garabağım garabağım /////////////////////////////////////////////// Türk dünya...